10 Nisan 2010 Cumartesi

Geçenlerde kız kardeşimle bizim lojmanın içindeki kreşin yanında yürüyoruz.

Kreş'in tuhaf bir geçmişi var;

Bundan yaklaşık 15 yıl önce, 15 tane erkek çocuğu bu kreşte kayboluyorlar;
aileleri ,çalışanlar ,askerler, diğer insanlar...
Hepsi aramaya koyuluyorlar. Ancak hiç bir iz bulunamıyor.
Kreşte bunun üzerine kapatılıyor.
Asıl sorumlusu çocuk kaçırmak suçundan hapse gidiyor.

İdil'le gezerken kreşin bodruma inen yerlerinde boyalı el izlerine rastlıyoruz. bunlar küçük çocuk izleri. İdil bana, Beril bunlar 15 yıl önce kaybolan çocukların el izleri olmasın diyor. "Saçmalama İdil...." derken;
"aaaa.. Beril baak cam da da el izleri var bak bak 13,14,15 el izi oldu."
Bir anda bende aynı düşünceye kapılmaya başladım.

O sırada kreş'in çatısı açıldı ve içeriye bir "zeplin" girdi.

Biz İdil'le koşa koşa kreşin kapısını tıklattık. "tık tık tık"
Kapı yavaştan açıldı. İçeriden 15 tane minik erkek çocuğu çıktı.
Bir bakıyoruz bunlar 15 yıl önce kaybolan erkek çocukları..
Hemen AS.İZ i çağırıyoruz.

( 15 yıl önce kaybolmalarına rağmen hala aynı yaşta olmaları işin tuhaf yanı)

Ailelerini arıyoruz, buluyoruz; ama çoğunun ailesi de aynı şekilde kaybolmuş.
Bulabildiklerimizi teslim ediyoruz....

7 Nisan 2010 Çarşamba

Geçenlerde bunlara benzer bir rüya daha gördüm; ama anlatılacak bir durum değildi.
Üzgünüm.